Sayfalar

Hi-Fi Cihazları Dinleme



Hi-Fi Cihazları Dinleme Koşulları ve Yöntemi 

Dinleme; sessiz, sakin bir ortamda gerçekleştirilmelidir. 
Odada, mümkünse yalnızca dinlenmekte olan kolonlar bulunmalıdır. 
Çünkü diğer kolonların hoparlörleri kendilerine ulaşan ses dalgalarının etkisiyle titreşir.
Diğer kolonlar ayrıca sesin tonu, yönü gibi hususları da çesitli şekillerde etkilerler. 
Eğer odada başka kolonların bulunması kaçınılmaz ise bu kolonların girişinin kısa devre edilmesi durumunda sorun bir miktar azalır. 
Bunu bir kolonun bas hoparlörünün diyaframına parmağınızla hafifçe vurarak deneyebilirsiniz. 
Kolonun girişi kısa devre iken daha az ses çıkacaktır. Esasen ideal olan çözüm test edilecek sistemin ileride kullanılacağı ortamda dinlenmesidir. 
Dinleme işlemi en az iki güne yayılmalı ve bir kaç saatten kısa olmamalıdır. En az iki gün önerilmesinin sebebi, kişinin beklentilerinin ilk dinleme ile daha sonraki dinleme arasinda çoğunlukla değişmesidir.



Ayrıca, kişinin alışık olduğu müzik sistemine göre çok yüksek kaliteli olduğu tahmin edilen (bu fiyata dayalı olabilir) sistemlerin gerçek kalitesinin ve değerinin anlaşılması için bir kaç hafta boyunca aralıklarla dinlenmesi gerekebilir. Çünkü farkın çok büyük olması, normalizasyonun etkisiyle genellikle mevcut farkın doğru yorumlanabilmesini güçleştirmektedir. 
Dinleme işlemi çeşitli müzik türleri ile gerçekleştirilmeli, kaynak seçiminde insan sesi içeren ve çok sesli sanatsal müzik içeren kayıtlara mutlaka yer verilmelidir. 
Eğer bir karşılastırma yapılacaksa önce bir sistem en az 15 dakika dinlenmeli, daha sonra diğer sisteme geçilmelidir. Çok hızlı bir şekilde bir sistemden diğerine geçiş ses tonu gibi bazı farkların algılanmasını kolaylaştırmakla birlikte, özellikle müziğe ilişkin kriterlerin algılanmasını güçleştirir. 
Algılanan sesin kayıt, CD player veya başka bir kaynak, amplifikatör, kolonlar, oda ve kişinin o anki beklenti ve ruh halinin bir sonucu oldugu hiçbir zaman unutulmamalıdır. 
Özellikle akustik açıdan özel önlem alınmamış çoğu odanın ses tonuna elektronik cihaz ve kolonlardan çok daha fazla etki ettiğini unutmamak gerekir. 
Tek bir cihazin performansının değerlendirilmesinde onun diğer cihazlarla hem teknik (örneğin empedans uyumu) hem de ses karakteri açısından uyumu konusunu da dikkate almak gerekir. 


Dinleme sırasında dikkatimizi yönelteceğimiz kriterleri sese ilişkin ve müziğe ilişkin olarak iki gruba ayırabiliriz;

extreme audio, hifi dinleme

Sese ilişkin kriterleri dinleme ;


Sesin karakteri : 

Canlı müzikte çok çeşitli sesler vardır. Ayrıca kayıtlar da firmadan firmaya hatta albümden albüme küçümsenmeyecek farklılıklar gösterirler. 
Eğer bir müzik sistemi her albümde benzer ses veriyorsa kayıttaki farklılıkları örten, kendine özgü bir ses karakteri var demektir. Örneğin bir müzik sistemi her zaman yumuşak ses veriyorsa bu durum bir hatayı göstermektedir. Bir müzik sistemi gerektiğinde sert ses de yumusak ses de verebilmelidir. Dinleme esnasında sesin karakteri ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir konu da insan sesleridir. İnsan kulağının en alışkın olduğu seslerden biri doğal olarak insan sesidir ve bu nedenle bir müzik sisteminde sesin karakterinin ne kadar değiştiğini anlamak için erkek ve bayan sesleri içeren albümler de dinlenmelidir. 

Sesin netliği : 

Müzik sistemlerinde kalite arttıkça sesin netliği de artacaktır. Ancak bir müzik sisteminde tiz seslerin abartilmasiyla sesin netliğinin daha yüksek algılanacağı da unutulmamalıdır. Ayrıca yüksek kaliteli sistemlerin net ve keskin sesinin düşük kaliteye alışmış bazı dinleyiciler tarafından sert zannedildiğini de belirtmek gerekir.

Sesin büyüklüğü : 

Bir müzik sisteminde alçak seslerle yüksek sesler arasındaki fark ne kadar büyükse sistem canlı müziğe o kadar yakın ses vermektedir. Burada da müzik sisteminin "zorlanması" sonucu yüksek ses veriyormuş hissi yaratması ile gerçekten yüksek ses vermesini karıştırmamak gerekir.

Sesin tonundan bağımsız performans : 

Bir müzik sisteminin performansı her tondaki seslerde aynı olmayabilir. Örneğin; sesin netliği tiz seslerde zayıf olup bas seslerde daha iyi olabilir. Veya orta kalınlıktaki seslerde derinlik hissi makul iken tiz sesler kolonlardan geliyor gibi olabilir. 

Sahne görüntüsü : 

Stereo sistemlerin amaci iki kolonla üç boyutlu sahne görüntüsü elde etmek olarak açıklanmaktadır. Bu şekilde evimizde konserdekine daha yakın bir zevk alacağımız kabul edilmektedir. Bir müzik sistemi sahne görüntüsünü ne kadar net oluşturabilirse sistemin kalitesinin o kadar yüksek olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, çok belirgin, net bir sahne görüntüsünün müzikten aldığımız zevki olumsuz etkilemesi daha muhtemeldir. Bir stereo sistem müzisyenlerin sahnenin neresinde bulunduklarını gösterebilir, ancak hareketlerini, mimiklerini gösteremez. Bir konserde gördüklerimiz duyduklarımızı güçlendirebilir ama stereo sistemle sahne görüntüsü oluşturmak müzisyenlerin duygularını dinleyiciye aktarma yönünde herhangi bir katkıda bulunmaz. Aksine ilgimizi müzikten görüntüye kaydırabilir. Aslında gördüklerimiz, bir konserde de müzikten aldığımız zevki azaltabilir. "Duygularım ile işitme arasında görmeye nazaran daha yakın bir ilişki vardır."  Özellikle yüksek kaliteli sanat müziğinde bazı kolay algılanabilecek melodi v.s. yanında çoğunlukla beynimizin sınırlarını zorlayacak harmoni, tema gibi unsurlar vardır. Bunlari algılamak ise yoğun dikkat ve analitik düşünce gerektirir. Oysa duyu organlarımıza ulaşan uyaranlar uzun vadeli hafıza kullanımı ve analitik düşünce gerektiren bu gibi işlerdeki başarı oranımızı azaltır. Muhtemelen çoğumuzun kaliteli, sanatsal müzik dinlerken, gözlerimizi kapattığımızda müzikten daha çok zevk aldığımız durumlar olmuştur. İyi bir stereo sistemde seslerin yeri, sesin gücü ve tonu değişse de sabit kalabilmelidir. Ayrıca yanlardan gelen sesler de ortadan gelen seslere benzer derinlik hissine sahip olabilmelidir. Bazı müzik sistemlerinde özellikle yanlardan gelen seslerde derinlik hissinin azaldığını, sesin kolondan geldiğinin belirginleştiğini görmekteyiz. Burada derinlik hissi terimi, sesin uzaktan gelmesini ifade etmemektedir. Derinlik hissi uzak veya yakın, sesin üçüncü boyutunun varlığını kastetmektedir. Derinlik hissi yeterli olmadığı zaman seslerin kolonlardan geldiği barizleşir ve bu tarz ses, dinleyenin ilgisini müzikten sese kaydırmaya meyillidir. İyi bir stereo sistemin sahne görüntüsü yaratırken bir yandan da dinleyicinin ilgisini dağıtmaması gerekir. 

Seslerin bağımsızlığı : 

Bazı müzik sistemleri tek bir enstrumanın sesini oldukça "etkileyici" bir şekilde verebilirken, çok sesli bir müzikte aynı başarıyı gösteremezler. Elbette insanin algılama sistemi de çok sesli bir müzikte her sesi aynı netlikte duyabilecek kapasitede değildir, ama iyi bir müzik sisteminde her enstrümanın rahatlıkla takip edilebilmesi, ortaya yeni bir ses çıktığında diğer seslerin bundan mümkün olduğunca bağımsız kalabilmesi gerekir.

Müziğe ilişkin kriterleri dinleme 


Bir müzik sisteminde ses kalitesi ile ilgili yukarıda sayılan kriterlere göre hemen hemen hiçbir kusur bulunamaması o sistemden zevkle müzik dinlenebileceğini garantilemez! 
Bunun iki sebebi vardır. Birincisi, sesin niteliklerinin algılanmasında yanılgı payı oldukça yüksektir. Küçük sesin detaylı sesle, tiz sesin net sesle, keskin sesin sert sesle, zorlanma hissinin yüksek sesle karıştırılması ve yukarıda sayılan çesitli niteliklerin kombinasyonunun dinleyende farklı etkiler yaratması yanılgı payını yükselten faktörlerdir. 
İkinci ve daha önemli sebep ise müzikten zevk almamızı sağlayan ses niteliklerinin hepsinin kontrol edilmesinin imkansız denecek kadar zor olmasıdır. 
Örneğin yukarıdaki kriterlerin hepsine göre oldukça kaliteli gözüken bazı sistemlerin müzikten zevk almamızda büyük önemi olan ritm hissini sadakatle oluşturamadıklarını gözlemlemekteyiz. 

Sonuç olarak bir müzik sisteminin değerlendirilmesinde sesin niteliklerine ilişkin kriterlerin kontrol edilmesinin yanı sıra, dikkatin tamamen müziğe verildiği aşağıdaki yöntemin de kullanılması şarttır. 

1) Bas, tiz, detay, distorsiyon gibi hifi jargonunu unutun,

2) Sesi değil, müziği dinleyin, 

3) Enstrümanları ne kolaylıkla diğerlerinden ayırabildiğinize, takip edebildiğinize bakın, 

4) Müzisyenlerin birbirleriyle uyumlu mu yoksa acemi gibi mi çaldıklarına bakın, 

5) Müziğin sizi tempo (örneğin ayağınızla) tutmaya yöneltip yöneltmediğine bakın, 

6) Müzik sisteminin ruh hali ve duyguları iletip iletmediğine, hangi duyguları uyandırabildiğine bakın, 

7) Müziğin bir müddet sonra sizi yorup yormadığına dikkat edin. 

Tüm bu kriterlere göre değerlendirme yapılırken unutulmaması gereken bir konu da hiçbir müzik sisteminin mükemmel olmadığıdır. 
Bir sistem bazı müzik türleri için uygun iken bir başka sistem başka müzik türleri için daha uygun olabilir. Örneğin popüler müzikler en basit müzik sistemlerinde ve televizyonlarda zevkle dinlenebilir. Buna karşılık karmaşık sanat müziklerinden azami zevki alabilmek, hatta bazen bunları anlayabilmek için daha kaliteli müzik sistemleri kullanmak gerekir. 

Hi-Fi cihazları dinleyebilmeniz için Extreme Audio İstanbul'un çeşitli semtlerinde dinleme odaları tasarlamıştır. Extreme Audio'yu ziyaret edip bu keyfi yaşamanızı tavsiye ederiz...